Merkezimiz'e Hoş geldiniz!

Çalışma Saatleri : Pzt - Cum: 09:00 - 19:00 Cumartesi 09:00-15:00
  İletişim : + 90 532 507 93 73

Kategorideki Tüm İletiler: Hastalıklar

Homeopati tedavisi

Sıvının  hafızası olduğunu biliyor muydunuz?

Biortezonans ile homeopati tedavisi ilişkisi ise hastaya biorezonans cihazında üretilen dalga frekansları uçucu yağlar, günlük kullandığımız yağlar ( zeytin yağı) veya saf suya naklederek homeopati preparat hazırlayarak kullanması sağlamaktır.
Bilimsel araştırmalardan  sıvının hafızası olduğu bilinen bir gerçektir; Şifalı frekanslar, sıvıda kalma süresi bir aydan altı aya kadardır yani içme suyu da bir ay, zeytin yağıda dört ay ve özel uçucu yağda ise altı ay kaldığı..
Biorezonans frekans ile homeopati tedavisi uygulaması, biorezonans tedavisi de destek amaçlı ve sık kullandığımız yöntemlerden biridir. Biorezonans tedavisi esnasında veya daha sonra tedavi takibinde, hastalara uzun süre şifa vermek için özel homeopati preparat hazırlayıp sunulmakta, böylelikle tedavi başarısı yükselmektedir.

Homeopatik tedavi, profesyonel bir homeopati doktorundan tedavi alındığında, genellikle güvenilir ve yan etkileri yoktur.

Devamı oku..

Kronik Ağrılar

Akut ağrı vücuttaki herhangi bir rahatsızlığı beyine iletirken, kronik ağrıda ise beynin kontrolü dışında kendiliğinden oluşur. Sinir hücreleri ağrı olmayan yerden ağrı sinyalleri gönderebilir.

Ağrı türlerine göre 3 ayrı grupta ağrı vardır.

Çevre Ağrı: Sinir sisteminin verdiği ağrı (trigeminusneuralgie)

Santral Ağrı: Sürekli ağrı, beyin kanamasından sonra örneğin

Yansıyan Ağrı: Burada içerideki herhangi bir organdaki problemin deri üzerinde yansıması olarak görülür.

Kronik Ağrı nasıl oluşur?

Sinir hücreleri beyine sürekli ağrı sinyalleri göndererek metabolizmayı değiştirir. Sinir hücresi sürekli uğrı gönderirken beyinde gereki uyarıyı artık yapamaz. Bu nedenlede hücre tepki alamadığından sinyal gönderme merkezi oluşturur. Buhat talı sinyali göndermeyi durdurmak ve ağrı göndermeyi durdurmak gerekir.

Kronik ağrı nasıl anlaşılır?

Ağrının sürekliliği ve eğer ağrının şekli değişir kendi kendine bağımsız hareket etmeye başlarsa o zaman kronik ağrıdan bahsedilir. Bu kronik ağrı 3-6 ay gibi bir zaman sürerse o zaman kronik ağrı oluşur. Ağrının temel ortaya çıkışı gibi olmaz veya sürekli devam eder.

Kronik ağrı türleri:

Omurgada oluşan ağrı: Bel veya  boyun fıtığı  ağrısı

Baş ağrısı: Migren veya gerilim tipi  baş ağrısı

Romatizmalı ağrılar: Artirit, fibromiyalji

Nevralji: yüz felçi, zona hastalığı

Ur ağrıları: Beyin uru, kemik urları

Kanser: Tüm kanser ağrıları

Deformasyon ağrıları: Artroz, osteoporoz

Fantom ağrısı:  Amputasyon

Kronik ağrı nasıl teşhis edilir?

Kronik ağrısı olanların %60’ı doktor tedavisi görmektedir. Kronik Ağrı kişiden kişiye ve ağrının türüne göre farklılıklar gösterir ve bazen teşhisi oldukça detaylı bir araştırma sonucunda ancak anlaşılabilir.

Devamı oku..

Sigara Bırakmak

İlaçsız, yan etkisiz tek seansta sigara bırakın!  Brt tedavisi, Son 30 yılda, Sigara ve maddı bağımlı tedaviside en sık kullandığımız ve başarı oranı yüksek yöntemlerden biridir.

1- Biorezonans tedavisi

Biorezonans kısaca maddelerin çevresine yaydığı frekansları kullanılarak vücudun o maddeye karşı enerjetik bir yolla uyarılması işlemidir. Sigara içindeki kimyasallar ve onun yarattığı tahrişlere de anti aging frekans uygulaması vererek vücuttan daha kolay atılması hedeflenir.  Bu işlemi aşılamaya da benzetmek mümkün olabilir. Amaç alerjen ya da bağımlılık yapan maddeye karşı vücutta bir “silkelenme” ve “temizlenme” hali yaratabilmektir.  Biorezonans tekniği birbirinin ayna görüntüsü iki frekansın birbirini yok edeceği bilgisinden yola çıkar. İçilen sigaradan alınan frekans (elektromanyetik yayılım), elektronik olarak ters çevrilerek (ayna görüntüsü olarak) çok küçük elektromanyetik sinyaller şeklinde vücuda verilir. Yapılan işlem vücuda düşük frekanslarda (radyo sinyalleri gibi) yayın yapmak gibidir. Bağımlılık yaratan maddeden alınan frekans paterninin ayna görüntüsünün vücuda verilmesi ve iki ters frekans paterninin birbirini ortadan kaldıracağı bilgisi…

2. Biyoelektrik akupunktur

Biyoelektrik akupunktur, Kulak ve diğer bölgelerdeki akupunktur noktalara, özel frekansa sahip cihaz ile beyini uyararak, tiryakinin yan etki yaşamadan daha kolay sigara bırakması hedeflenir.

Klinik araştırmalar; Yukarıda bahsettiğimiz iki ana uygulama ile Başarı oranı %90-95 aralığında olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma ile sigara isteği adeta uyutulmaktadır.
Nikotin yoksunluğu sonucu yaşanan gerginlikler, aşırı sinirli haller yaşanmaz. Hiçbir olumsuz yan etkisi yoktur.

Bedenin endorfin salgılanması sigaraya gerek duymadan bedene tekrar kazandırılır.
Sigarayı bırakan kişilerin, tekrar sigaraya başlama riski çok düşüktür.
Uygulama sırasında rahatlama, sakinleşme dışında hiçbir şey hissedilmez.

3. Çip li destek

Sigara bırakmada, tek seansın yeterli olmasının sebebi; Yukarıda uyguladığımız tedaviler ile beraber aynı tedavi etkisine sahip bir Çip’i kişi sırtında bulunan akciğer merkezi meridyen noktasına yapıştırılmaktadır. ÇİP, seans sırasında kullanılan frekansları üzerinde barındıran özel bir taşıyıcıdır.  Bu hamle uyguladığımız tedaviler devam niteliği taşır. Dolaysıyla en az iki hafta gibi süre içinde çipten sürekli faydalanarak sigara bırakmanıza destek sağlar.

Sigarayı bırakma evresinde vücutta meydana gelen değişiklikler neler?

  • 20 dakika sonra, kan basıncı ve nabzı normale döner, el ve ayak dolaşımı düzelir.
  • 8 saat sonra, kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır.
  • 24 saat sonra, vücut karbonmonoksit ten arınır.
  • 48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar.
  • 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başladığı için sekresyon miktarı artar, hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.
  • 2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülür.
  • 3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve wheezing yani hırıltılı ya da ıslık sesli soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 oranında artar.
  • 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.
  • 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.
  • 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri riski yüzde 50 azalır.

10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalır.

Sigara birçok önemli hastalığın nedeni

Sigara; kanser, kalp ve akciğer hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununun başlıca nedenlerinden biri. Dünyada her yıl 5 milyon kişi ve Türkiye’de 100 binden fazla kişi yani ölen her 4 kişiden biri, tütün kullanımına bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor. Bu sayının 2030 yılında 240 bine ulaşılacağı tahmin ediliyor. Erkeklerde tüm kanser türlerine bağlı ölümlerin yüzde 35’i, kadınlarda ise yüzde 15’inin nedeni sigara. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin ise yüzde 90’ının temelinde sigara yatıyor. Özellikle sigara ile doğrudan ilişkili olan akciğer kanseri, kanser nedenli ölüm oranında birinci sırada yer alıyor. Kronik bronşit ve amfizem gibi nefes darlığı yapan solunum sistemi hastalıklarının en önemli nedeni de yine sigara. Bu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin oranı, hiç içmeyenlere göre 40 kat fazla. Ayrıca sigara; kan dolaşımı ve damarlar üzerine etkileri nedeniyle beyin damarı hastalıkları ve felç olma riskini artırır, bacak kangrenlerine neden olabilir.

Sigara hangi hastalıkların oluşum riskini artırır?

Sigara bağımlılığı ve birçok kanser türü arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Sigara; akciğer bağımlılığı başta olmak üzere, gırtlak, prostat, diş eti ağız, mesane, yemek borusu, dil, pankreas, bademcik ve rahim ağzı kanserlerinin oluşum riskini artırır. Ayrıca; erkeklerde iktidarsızlık, felç, ülser, kronik bronşit, bacak damar hastalıkları, kalp krizi, kadınlarda kısırlık ve KOAH gibi hastalıklara da yol açar.

Tedavi Süresi Nedir?

Merkezimize sigara bırakma uygulamasına sadece bir kez gelmeniz çoğu kez yeterlidir, her şey yolunda gederse tek seansta sigara bırakma orana yüksektır. Ancak; eğer bırakmada zorlanıyorsanız yine bizden destek almak için bağlantı kurabilirsiniz..

Sigara bırakırken en büyük engel nedir ?

Sigara bırakmada en büyük engel kendi içsel nedenler, korku, adaptasyon sorunu, alışkanlıklar ve çevresel etkenlerdir. fakat bunların heppisi biorezonans ve akupunktur seanslar ile tolere edildiğinden, sigara ile başa çıkmak daha kolaydır.

Sigara bırak başarı anahtarı nedir ?

Bağımlılar sigarayı bıraktıklarında yaşayacakları yoksunluk döneminden endişe eder. Ancak bu yoksunluk ömür boyu devam eden bir süreç değil. Kararlı olunduğunda yoksunluk belirtilerin üstesinden gelmek çok daha kolay hala gelir. Sigarayı bırakmada birinci kural; günlük koşullar nasıl olursa olsun bıraktıktan sonra bir tane bile yakmamaktır. Çünkü bu davranış anıları, tadını ve kişiye verdiği hissi beynin yeniden hissetmesine neden olur. Gün geçtikçe sigaraya karşı bağımlılık azalır ve sonunda mutlu son….

 

Başarı oranı nedir?

Genel olarak gelen kişilerin % 92  yöntemi etkili bulmaktadır. Ancak kişilere göre sigara bırakma oranları % 80-85 arasında değişir..

Yan etki olasılığı var mıdır?

Brt ile sigara bırakmada yapılan araştırmalarda şimdiye kadar hiçbir ciddi bir yan etki raporlanmamıştır. Ancak sigara tedavisinin sekonder etkisi olan toksinlerden temizlenme evresinde, Nadirde olsa ağız boşluğu yaralar, sinirlilik, halsizlik, bitkinlik, uyuşukluk, baş ağrısı, bulantı, terleme gibi şikayetler yaşanabildiğini bilinmektedir.

Kimlere uygulanmaz?

Kalp pil taşıyanlara, Kalp krizi geçirenler (son 6 ay), Beyin kanaması geçirenler, kalbinde stend olanlara, epilepsi hastalarına, ve hamileliğin ilk üç ayında önerilmez. Bunun dışındaki herhangi bir sağlık problemi, uygulama için engel değildir.



Devamı oku..

Alerjik Hastalıklar

  • Kaşıntı, hapşırma, burun akıntısı, geniz akıntısı, boğazda gıcık, öksürük ve burun tıkanıklığı alerjinin belirtileri arasındadır.
  • Alerji alt ve üst solunum yolları da etkiler. Alt solunum yolunda astım, üst solunum yolunda ise alerjik rinite neden olabilir. Polen, ev tozları ve bazı mantar türleri gibi alerjinler alt solunum yolunda astım, öksürük ve nefes darlığına, üst solunum yolunda ise burun akıntısı, hapşırık gibi belirtilere neden olur. Çocuklarda besin alerjilerine daha fazla rastlanır. Kontakt dermatit bebeklerde en çok görülen alerjidir.
  • Alerjik kişilerde alerjik olmayanlara göre daha fazla sinüzit, burunda et büyümesi, astım ve cilt reaksiyonları görülmektedir.
  • Polen, ev tozu, hayvan döküntüleri, böcekler, çimen ve çeşitli besinler alerjik iltihabı tetikleyen unsurlardır.

Pişik

Cilt üzerindeki kızarıklık ve tahriştir.

Bronşit (Akut)

Bronşit, akciğerlerde havayollarının iltihabıdır.

Sinüs enfeksiyonu (sinüzit)

Sinüs enfeksiyonu (sinüzit); alerji, enfeksiyon, kimyasal maddeler veya sinüsleri tahriş eden diğer tahriş edici maddelerden kaynaklanır.

Kaşıntı

Kaşıntı, lokal veya vücut genelinde olmak üzere alerjiden dolayı yaygın görülen bir sorundur. lokalize veya yaygın olabilir.

Ağrılı yaralar (pamukçuk)

Pamukçuk, ağız içindeki mukoza astarında görülen küçük ülserli yapılardır.

Kurdeşen (Ürtiker ve Anjio ödem)

Ayrıca ürtiker denilen kurdeşen, genellikle alerjik reaksiyon işaretidir ve cildin kabarması, kaşınması şeklinde belirti verir.

Tahta kurusu

Böcekgiller ailesinden memelilerin kanını emerek beslenen kırmızımsı-kahverengi kene gibi böceklerdir.

Kronik Rinit ve Burun Damlası

Alerjik rinit kaşıntı, burun akıntısı, hapşırma, kulak, göz ve boğazda kaşıntı şeklinde belirti vermektedir.

Pembe göz

Ayrıca “konjonktivit” olarak da adlandırılan pembe göz, göz kapaklarının içindeki katmanın tahriş olması, kaşınması ve kızarması sonucu gelişir.

Sinüs Baş Ağrısı

Sinüs baş ağrısı, sinüs boşluklarındaki bir sinüs enfeksiyonu veya iltihaplanmasından kaynaklanır.

Blefarit

Blefarit, göz kapaklarının iltihabıdır.

Atopik dermatit

Egzama birçok dermatit (deri iltihabı) çeşidi için kullanılan genel bir terimdir.

Yanan Ağız Sendromu (BMS)

Yanan Ağız sendromu (BMS) ağız ağrısına neden olan bir durumdur.

Keratosis pilaris

Keratosis pilaris (KP), saç köklerinin etrafında yaygın görülen küçük beyaz veya kırmızı yapılar şeklindeki deri hastalığıdır.

Kuru cilt

Cilt kurluğu çoğunlukla soğuklar, nem düşüklüğü, sert sabunlar gibi dış etkenlerden kaynaklanmaktadır.

Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)

Saman nezlesi (alerjik rinit), polen kaynaklı burnun tahriş olmasıdır. Erken hapşırma durumları, burun tıkanıklığı ve göz tahrişi gibi belirtiler saman nezlesini bilindik hale getirmiştir.

Zehirli Sarmaşık

Zehirli sarmaşık, meşe ve sumak bitkileriyle temas kuran insanlar üzerinde kızarıklığa neden olan “urushiol” adı verilen bir madde içerir.

Göz Alerjisi

Göz alerjisi (veya alerjik göz hastalığı) tipik olarak çoğunlukla saman nezlesi ve atopik dermatit ile ilişkilidir.

Gıda Alerjisi

En yaygın gıda alerjileri arasında yumurta, fındık, süt, fıstık, balık, kabuklu deniz ürünleri, çilek ve domates vardır.

Anafilaksi

Anafilaksi, bir anda, hızlı şekilde gelişen ve bir dizi farklı vücut sistemini etkileyebilen ciddi alerjik reaksiyondur. Şiddetli anafilaktik reaksiyonlar ölümcül olabilir.

Çocuklarda Astım

Çocuklarda astım, öksürük ve hırıltı gibi belirtiler ile kendini gösterir.

Astım

Astım tekrarlayan, geri dönüşümlü, havayolu obstrüksiyonu ile karakterize olan karmaşık bir kronik hava yolu inflamasyonu sendromudur.

Makyaj Alerji

Kozmetikte kullanılan bazı kokular ve koruyucu maddeler bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Kontakt Dermatit

Kontakt dermatit, rahatsız edici bir maddeye maruz kaldıktan sonra meydana gelen cilt döküntüleridir.

Arı ve eşekarısı sokması

Arılar, eşekarısı ve ateş karıncaları “Hymenoptera” ile ilişkili böcek türleridir. Eşekarısının bile binlerce türü vardır.

Kapalı alan alerjenleri

Kapalı ortam allerjenleri bazı kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilen maddelerden kaynaklanmaktadır.

Bio-ritimler

Biyolojik ritimler, ya da bio-ritimler, vücudumuzun güneş, ay ve mevsimlerin düzenli değişikliklerine nasıl tepki verdiği ile ilgilidir.

Kurdeşen (Ürtiker) Bulaşıcı mı?

Kurdeşen bir maddeye karşı vücudun göstermiş olduğu alerjik tepki ile oluşur ve bulaşıcı değildir.

Fıstık Alerjisi

Bu alerjiye bağlı görülen reaksiyonların yaklaşık %80’i -%90’ı kurdeşen, kızarıklık, kaşıntı ve döküntü gibi cilt belirtileri içerir.

Boğaz ağrısı (farenjit) Bulaşıcı mı?

Farenjit, boğaz ağrısı için kullanılan tıbbi bir terimdir.

Alerjik aşamalar

Alerjik aşamalar, vücudun alerjen maddelere verdiği alerjik reaksiyonları ifade etmektedir.

Lateks Alerjisi

Lateks alerjisi, vücudun kauçuk ağacından elde edilen ve doğal bir ürün olan latekse tepki vermesi sonucu oluşmaktadır.

İlaç Alerjisi

İlaç alerjileri vücudun bağışıklık sisteminin alınan bir ilacı yanlışlıkla yabancı ve zararlı bir madde olarak algılaması sonucu ortaya çıkan reaksiyon ve tepkileri içermektedir.

Mesleki Astım

Mesleki astım, çalışılan iş gereği işyerinde maruz kalınan bazı maddelerden kaynaklanan alerji türüdür. Daha çok kimyasal maddelerin yoğunlukta olduğu bazı meslek dallarında görülür.

Böcek sokması alerjileri

Her bölgede yaşayan böcek türlerine göre değişiklik gösterir. Arılar, eşek arıları, ateş karıncaları ve diğer farklı böcek türlerinin ısırması sonucu vücutta reaksiyonlar gelişebilmektedir.

Devamı oku..